savunma- savunma bir nedir?

Tebrik ederiz, yazdiniz tezinizi, satir satir ezberlediniz, tiksindiniz, tekrar tekrar sagini solunu duzelttiniz, son haftada on kere kendinizi buzdolabina, musli kutusuna bakip aglarken yakaladiniz, bes kere ezilme tehlikesi gecirdiniz (bunu boyyuk sehirlerde yasayan kardeslerim dusunsun, burda pek trafik yok gibi) danismaniniz artik sizin yeterince kivama geldiginize ruh hastasi oldugunuza karar verdi de yakaladiniz yesil isigi.

Allah Allaaah nidalariyla manitaya haber verdiniz, anneyi aradiniz, 'bitti olm' deyip kapattiniz, yerinizde zipladiniz, son alti ayda bir parcaniz haline gelmis kitaplara baktiniz, haftalarinizi harcayip da iler tutar yanini bulmadiginiz makalelere soyle okkali bir nah cekip cantalara, kutulara doldurdunuz, sapik oldugundan emin oldugunuz guvenlik gorevlisine bile gulumsediniz, hani bacaklarina bakip da 'sen gercekten Turk musun yani?' diye soran sapiga, bugun o bile iyi biri adeta.

Eve vardiniz nihayet ayakkabilar bir koseye, bes kiloluk canta baska bir yere, zip zip, nevaleyi hazirladiniz, manita tesrif etti, aglayarak gulerek, mani halinde olan biteni anlatip kutlamalara basladiniz. Mesrebinize gore Genc Osman Marsindan, AC/DCye, Deja- Vu'dan Finley Quaye'ye kadar Allah ne verdiyse dinleyip, koyayim bugun saglikli yasama yerim kizertmayi da icerim sigarayi da dediniz. Iyi de ettiniz.

Ertesi gun, ucuncu soguk dustan, on iki bardak sudan, bes alka seltzerden sonra yataktan kalktiginizda akliniza geldi: Bunun bir savunmasi var!

Apar topar okula gittiniz, kafanizin icindeki iki hindistan ceviziyle birlikte. Butun yaz ananizi aglatan hava nedense bugun piril piril, gunesli, gunes gozlugunuzu evde unuttugunuz icin bas agriniz giderek artiyor, evden o hirkayla cikmak da iyi bir fikir degilmis zaten. Nefesinizdeki alkol ufak bir ev hayvaninini tek hohlamayla oldurecek halde hala, bunu ancak junk food paklar, bir big mac?

Evet daha iyiyiz simdi, burokratik islerle yuzlesmeye haziriz en azindan. Dusundugumuzden acisiz geciyor, ogrenci islerindeki moron Koreli kizdan ilk official tebriginizi aliyor, imzalari atiyorsunuz: Falanca gun, falanca saatte, falanca yerde Master of Science olmaniz an meselesi.

Ohooo diyorsunuz, gunler var, ben bu kadarcik zamanda kac chapter yazmis adamim, yirmi dakikalik sunum mu yapamiyacam. Hem bas agriniz gecmis, hem bugun gunesli hava, calisilmaz, en iyisi yan binada deneyden kafayi yemis manitayi ayartip sehirde bir iki bira yuvarlamak, erkenden de eve donmek. Ver elini CT binasi o zaman.