sanki...

Sanki baskasinin danismani kaz. Sanki benimki hain, talepkar, durdan biktimdan anlamaz iken, baskasininki ne verirsen sukrediyor.

Sanki benim yazdiklarim anlasilmaz ve igrenc, benden baska herkes bilim tarihine gececek eserler vermek uzere.

Sanki ben Ingilizce bilmiyorum, yazdiklarim kuru ve sig.

burada olmadi bakalim orada..

Fransa'da bitmedi, allah Turkiye'de sonumu hayir etsin. Pilimi pirtimi, binlerce kagidi kitabi, bilgisayarimi alip pazartesi İstanbul'a gidiyorum. Aile arkadaslar, taksim, icmeler bayilmalar, tatil, bodrum falan aman da aman, ne tez yazilir.

Hayatimin tez kismi kendimi kandirmakla geciyor gibi bir his icindeyim. Hadi bakalim.

Lanetli chapter strikes back!

Hani haftalar evvel ilk bolumu bitirdim, cok mutluyum demistim ya. Bitmedi hala. Danismanimin istedigi eklemeleri yapiyorum yapiyorum bitmiyor da. Zaten yazmasi uc ay karin agrisi ve yazamama hali + uc hafta surmustu, tashihi de bu kadar suruyorsa bu iste bir lanet oldugundan eminim artik. Ya da ben salagim. (evet salagim)

Gelecek maclara bakmak istiyorum artik. Yeter!

.......

.....

Normal zamanlarda tezle ilgilenmemek beraberinde korkunc bir sucluluk duygusu getirirken, finaller sirasinda teze calismamak hicbir anlam ifade etmiyor, ben ne yapmam gerekiyorsa onu yapamama durumlari icinde finallere calismak yerine buraya bunlari yaziyorken, tezi sanki benim yerime baskasi yapacakmis rahatligi icinde beynim ariza veriyor. Hayat guzel mi? Olabilir. Diit diiiit.

aglasam inlesem

Hani arada bir birakmaya karar veriyorum ya bu isi: bugun yine oyle bi gun. Birakiyorum. Bitti. Biktim. Alti saatte 100 kelime yazdim. Parka gidiyorum bira icmeye.

bak su ise ama!

Simiye yorum yazacaktim ki tutamadim kendimi, herkes gorsun: Simi seni doverim! Cidden. Ben bir ay verdim o ise. Bir ay boyunca sonsuz miktarda karbonatli cay, hashasli corek, kisir, doner ve benzeri 'sen simdi bunlari cok ozlemissindir' yiyecegi yiyip, binlerce kilo aldim. Ogrendiklerimden asabim bozulup bunalima girdim. Adamlar elimi sikmayi reddedip Turkceme burun kivirdi. Simdi de hepsini tekrarlama ihtimalim (tahtaya uc kere: tik tik tik) var belki de. Bir daha saha arastirmasi yapmayacagima, sosyolog gordugumde kacacagima yemin ettim. Deme oyle seyler.

real world

Tezimin alan arastirmasinin sadece iki saat surdugunu ve bu tezi yazip akademik dunyaya kabul edilirsem cok gulecegimi belirtmek istiyorum. Carsamba sabahi biyiklinin sozlusu var, oglen de tez toplantimiz. Kendimi askere gidecek gibi hissediyorum, ne alakasiz.

Sarkilardan fal tuttum sirf tezimiz icin – Haziran ozel listesi

Cok neseli oldu bu , inanilmaz sevdim, sevindim, shuffle sagolsun bir daha! Ne guzel, demek ki iyi gececek hersey. Gececek hersey. Gecsin, bir an evvel.


1- Maroon 5 –This love
2- Cornershop / (Norman Cook ver.)- Brimful Of Asha
3- Eddie Cochran- Summertime Blues
4- The B 52’s – Love Shack
5- Finley Quaye – Your Love Gets Sweeter

Gecen gun yesil cay her derde deva demistim ya, yok degistirdim fikrimi, Finley Quaye her derde devadir esas.

Dun birinci bolumu bitti tezimin, en zor yazacagini dusundugum yeri yani. Uc hafta surdu zaten, epey surundurdu, bundan sonrakileri hizli yazmazsam yetisemiyorum.